Günün birinde bir hediyelik eşya dükkânında başlayan hikâye, Clark Kent'i, diğer adıyla Superman'i, en büyük savaşının zihninde olduğunu anlamaya zorlar. Yumuşak huylu gazeteci rolüyle, bir yandan insani yetiştirilme tarzını benimserken, diğer yandan uzaylı mirası olan Kriptonlu kökleriyle barışmak zorundadır.
O, nesillerdir "doğruluk, adalet ve insani yol"un somutlaşmış hali olmuştur. Ancak hızla değişen ve şüpheci bir dünyada, Superman kendini bu değerlerin artık modası geçmiş veya safça görüldüğü bir dönemin ortasında bulur. Kahramanımız, hem kendi içindeki iki kimliği dengelemeli hem de inandığı değerler uğruna savaşarak modern dünyanın kalbini yeniden kazanmalıdır.